17 Temmuz 2015 Cuma

Selçuk

                                   Bugün İzmir'in bir ilçesi olan Selçuk'taydım. Zamanınızı Selçuk'u iki günde gezecek şekilde ayarlamanızı öneriyorum. Çünkü gezilecek görülecek çok yer var. Birinci gününüzde her yıl milyonlarca turist çeken Efes'i ardından Meryem Ana Evi'ni gezebilir; Yedi Uyuyanlar'da gözleme-ayran molası verebilirsiniz. Efes Antik Kenti Selçuk’un yaklaşık iki kilometre dışındadır. Orada duyduğum en tuhaf hikaye resmini gördüğünüz taş hakkındadır. Bu taş üzerindeki ayağın boyu kadar ayağınız varsa Aşk Evi'ni girebilirsiniz demektir, evet yaş sınırı değil ayak sınırı varmış o zamanlar! Ayağı küçük olanlara yer yoksa demek! Görüldüğü üzere ben giremedim:)

Meryem Ana Kilisesi ise Meryem Ana’nın son zamanlarını geçirdiği evdir, Hıristiyanlar için ayrı bir öneme sahiptir. Rivayete göre bir rahibe Meryem Ana’nın saklandığı evi rüyasında görmüş, araştırmacılarla ortak çalışmalar sonucu rahibenin tarif ettiği yerde bu ev bulunmuştur. Ayrıca Meryem Ana Evi'nin bulunduğu alanda dilek dilemeniz için bir alan yaratılmıştır. Ben mutlu olmayı diledim, sizin dileğiniz ne olurdu acaba?

                                Yedi Uyuyanlar'da dinlenirken yıkıntıları gezebilirsiniz. Çok zamanınızı alacağını düşünmüyorum; çünkü çok fazla bir şey olduğunu söyleyemem.
                                İkinci gününüzde Selçuk'un ilçe merkezinde bulunan eserleri ve müzeleri gezin. Efes Müzesi gezinize başlamanız için güzel bir yer olabilir. Daha sonra St. John Kilisesi ve Türkiye'nin asimetrik camilerinden bir olan İsabey Cami'yi gezebilirsiniz. Selçuk'un yakın tarihini de öğrenmek istiyorsanız Selçuk Kent Belleği'ni ziyaret edin.
                                Artemis Tapınağı'nı isterseniz ziyaret edebilirsiniz. Umduğunuzu bulacağınızı zannetmiyorum. Yıllar yıllar önce gemilerle tüm tapınak taşındığı için. Bize sadece tarihini anlatmak kalmış. Arada sırada güzel görüntüler yakalama olanağınız oluyor. O kadar. Dilerseniz ikinci gün gezinizin sonuna burayı da ekleyebilirsiniz. Benim en sevdiğim fotoğrafım bu:


                                Selçuk'ta gece hayatı bar üzerine kurulu. Dans etmek için bir yer maalesef yok. Bar tarzı yerlerde takılmayı seviyorsanız çarşıda Pink Bistro Cafe var. Biraz daha gözden uzak olsun diyorsanız İsabey Cami'nin yakınlarında Amazon Restoran/Bar'ı tercih edebilirsiniz. Çadır, Selçuk Müze'sinin karşısında; ama çok alternatif olmadığı için kalabalık oluyor, yer bulamayabilirsiniz. Carpouza Cafe de kalabalık; ama akşam yemeği, alkol faslını birleştirmek isteyenler için iyi bir alternatif.
                               Selçuk'ta konaklama Şirince'de olduğu kadar pahalı değil.  Fiyatlar eğer Hitit Otel gibi bir otelde değil daha mütevazı bir yerde kalmak isterseniz oldukça uygun. Mesela Otel Rilican kişi başı 35 TL'ye kahvaltı ve oda veriyor. Pansiyonlarda fiyatlar genellikle 30-70 TL arasında.
                               Yemek yemek için Yaşar Usta Çöp Şiş, Pınar Pide veya Okumuşlar Pide'yi tercih edebilirsiniz. Onun dışında her yer çiğköfte kaynıyor ve pizza gibi fast food bulmanız da zor değil. Sadece Selçuk'un çöp şişi meşhurdur. Demedi demeyin sonra.
                               Burası ile ilgili sızlanabileceğim şey gece hayatı sanırım. Dans etmek istiyorsanız Kuşadası yollarına düşmeniz gerek. Gece 12'de son minibüsümüz Kuşadası'ndan Selçuk'a hareket etmekte. Taksi de bir seçenek tabii ki fakat 100 TL civarı tutabileceğini unutmayın lütfen!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder